Birleşmiş Milletler'in raporları, dünya nüfusunun 2050'ye kadar 9.8 milyara çıkacağını ve insanların yüzde 68'inin şehirlerde yaşayacağını tahmin ediyor. Bu büyüme şehir altyapılarını etkiliyor. Dünyanın dört bir yanındaki şehirler halihazırda hava ve su kalitesi, kirlilik, tıkanıklık, aşırı kalabalık, yoksulluk, atık, sağlık ve sosyal bakım, enerji, ulaşım ve seyahat gibi bir dizi zorlukla mücadele ediyor. Şimdiden marjinal hava olaylarının sıklığında ve şiddetinde yaşadığımız artış derinleşen iklim krizinin, mevcut ve gelecekteki sorunların büyüklüğünü işaret ediyor.
Emisyon yüzde 90 azalacak
Avrupa Birliği'nde (AB) sera gazı salımlarının yüzde 25'ine yakını ulaştırma kaynaklı. AB, Temmuz 2021'de yayınladığı Avrupa Yeşil Anlaşması ile 2050'ye kadar bu emisyonlarda yüzde 90 azalma hedefliyor. Buna ulaşmak için hayata geçirilmesi gereken yol haritası da hazır. Haritada ilk adım olarak şehirlerde bütünleşik metro, metrobüs, otobüs gibi toplu taşıma ile bisiklet ve yürüme gibi sürdürülebilir ulaşım türlerinin tesis ve teşvik edilmesi geliyor. İkinci adım ise bunların verimliliğini artırmak. Örneğin, paylaşımlı ve akıllı hareketlilik, akıllı trafik yönetim sistemlerini mümkün kılan teknolojiler.
Çevreci Yakıt Vurgusu
Türkiye'de de 2019'da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ulaşımda enerji verimliliğinin artırılmasına ilişkin bir yönetmelik yayımladı. Yönetmelik, motorlu araçların birim yakıt tüketimlerinin düşürülmesine, araçlarda verimlilik standartlarının yükseltilmesine, çevreci yakıt kullanımının teşvik edilmesine, hava kirleticileri ile sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ve toplu taşımacılığın yaygınlaştırılmasına ilişkin konuları kapsıyor. Yönetmelik içerik bakımından AB'nin Avrupa Yeşil Antlaşması ile oldukça benzer. Bu doğrultuda hem yerel hem de merkezi yönetim şehirlerde, sürdürülebilir ulaşımın tesis edilmesi ve verimliliğinin artırılması için iş birliği içinde çalışmalı.