Bisikletin temel ulaşım aracı olduğu Hollanda'dan çıkmış bir kavram olan metabolikşehir hem dünya hem Türkiye için yeni ancak Birleşmiş Milletler tarafındanda kullanılan birşehir planlama yaklaşımı olması, kentsel metabolizmanın önemini artırıyor.
İNSAN NÜFUSU ARTAR ve şehirlerdeki nüfus giderek yoğunlaşırken sürdürülebilir ve yaşanabilir şehirler inşa etmenin önemi giderek artıyor. Bunun yenilikçi örneklerinden biri, bisikletin içinde önemli yer tuttuğu metabolik şehir. İnsan veya diğer canlıların metabolizmasından haberdar olanlar için çok karmaşık bir sistemle karşı karşıyayız.
Şehirlerin de tıpkı insanlar gibi bir metabolizması var. Kent kaynaklarını daha verimli kullanmayı hedefleyen kentsel metabolizma, kentlere tıpkı insan vücudu gibi yaklaşıyor.
Metabolik şehirler, kentsel gelişim alanında sürdürülebilir ve birbiri ile bütünleşik çözümler üretip sunan Dünya Kaynakları Enstitüsünün (WRI) gündeminde önemli bir yer tutuyor. WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler, Türkiye'de bisikletin bir ulaşım aracı olarak hem kabul görmesi hem de gerekli altyapının oluşturulması için çalışmalar yapıyor.
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız, "Nasıl ki insan vücudu damarları vasıtasıyla hücrelere ihtiyaç duydukları madde ve enerjiyi iletiyorsa, kentler de elektrik ve yol ağları ile kent içinde enerji aktarımı, eşya taşıması ve insan hareketliliğini sağlıyor" diyor.
Sağlıklı insan vücudu ile sürdürülebilir şehirler arasında paralellik olması beklenirken günümüzdeki sistemler arasında farklılıklar bulunuyor. İnsan vücudu madde ve eneıjiyi iletme işini döngüsel bir sistem içinde gerçekleştirirken kentler bu tür bir işleyişten mahrum. Metabolik şehir yaklaşımı kentlerde atık olarak görülen bir unsurun başka bir sistem içinde kaynak olarak değerlendirildiği döngüsel ekonomi ile kaynak verimliliğini esas alıyor. Bu yaklaşım ile kent içindeki enerji ve madde akışları optimize edilirken atıklar kaynaklara dönüştürülerek kentsel performans artırılıyor. Böylece insan vücuduna daha yakın bir kurguya ulaşılıyor.
Metabolik şehir günümüzün yükselen trendi. Bisikletin temel ulaşım aracı olduğu Hollanda'dan çıkmış bir kavram olan metabolik şehir hem dünya hem Türkiye için yeni ancak Birleşmiş Milletler tarafından da kullanılan bir şehir planlama yaklaşımı olması, kentsel metabolizmanın önemini artırıyor.
2014'ten beri gerçekleştirilen çalışmalar ile öne çıkan İzmir, 35 bin kişi bisiklet kullanıyor olması nedeniyle çok amaçlı bir bisiklet ağma ev sahipliği konusunda önemli bir potansiyele sahip. Türkiye'de çok sık rastlanmayan bir biçimde sadece bisiklet özelinde hazırlanan bisikletli ulaşım ana planı, projenin hayata geçirilebilmesi için önemli bir zemin yaratıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ev sahipliğinde sürdürülen projede, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler ile HollandalI mimarlık ve planlama firması FABRICations, 2040 yılına yönelik bir strateji hazırlamaya başladı. Buna göre İzmir'de önümüzdeki yıllarda yapılması planlanan bisiklet yollarına, kentin strateji ve projeleri ile uyumlu olacak şekilde başka işlevler kazandırılarak kaynakların daha verimli kullanılması teşvik edilecek.
İzmir Metabolik Bisiklet Ağı projesi dört ana eksende ilerleyecek: Öğrenciler ve çalışanlar için okula/işe gidiş-geliş yolları oluşturmak; turizm, kültür ve sportif etkinlikler ile birleştirmek; lojistik, kargo ve posta dağıtımı; organik atık toplama ve işleme.
Bu sistemde bisiklet sadece bir ulaşım aracı olarak rol oynamıyor. Projenin önemli bir boyutu da atık işleme.
Cansız, "Türkiye'de atıkların dönüştürülerek enerji ve gübre haline getirilmesi ile ekonomik getiri elde edilmesi ve işlenecek atık miktarının azalması önemli bir gündem maddesi. Bu atıkların bisikletle toplanmasının da avantajları var. Bisikletle çöp toplandığında karbondioksit salımı günlük olarak 4 bin kilogram azalıyor" diyor. Konunun uzun vadeli muhasebesi, bisiklete dayanan çözümün önemini artırıyor.
2015 yılında İzmir'de toplanan atıkların yüzde 57'sinin organik olmasına da dikkat edilerek yapılan projeksiyon, 2023'te İzmir'de yıllık atık miktarının ulaşacağı 1,7 milyon ton atık içindeki organik maddelerin sadece yüzde 50'sinin yani yaklaşık 486 bin tonunun bisiklet ağı ile taşınmasının sağlayacağı faydaları atık arıtma tesislerinde taşıma ve işlemedeki atık miktarının yüzde 28,5 azalması ile organik atıklardan yılda yaklaşık 51 kwh enerji ve 10 ton gübre üretilmesi olarak ortaya koyuyor.
* Kerem Özdemir'in ele aldığı bu haber Fortune Dergisi'nin Kasım 2018 sayısında yayınlanmıştır.